Artık hepimizin çok iyi öğrendiği gibi pandemiye sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün kuluçka süresi 14 gün. İşte bu kuluçka süresinden dolayı, birçok bilim insanı tarafından en çok önerilen tedbir de 14 gün tam kapanma. Tüm vatandaşların 14 gün boyunca zorunlu haller dışında evden çıkmaması, hayatın tam olarak kilitlenmesi.
Gerçekten de 14 gün tam kapanmanın virüsün yayılım hızını azaltma noktasında ciddi bir fayda sağlayacağı aşikardır. Ve en ideal olanı keşke mümkün olsa bu kapanmanın tüm dünyada, aynı tarih aralığında yapılmasıdır.
Sadece ülkemiz bazında yapılacak bu kapanmada yurt dışı giriş çıkışların devam etmesi, bu kapanmanın verimini düşürecektir.
Peki, bu mümkün müdür?
Gerek dünya, gerek ülke ekonomik verilerimize bakılırsa böyle geniş kapsamlı bir tedbirin uygulanması imkansızdır.
O zaman ne yapmak lazım?
Normalleşme sürecinin ilk başladığı günden beri bir önerimiz oldu: “Yaygınlaştırılmış test.” Bu öneri başta Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Köker olmak üzere bilim çevrelerince seslendirilen bir öneri.
Geçen hafta katıldığım televizyon programlarında ben bu konunun tekrar altını çizmiş idim.
Colorado Üniversitesi tarafından 20 Kasımda yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, nüfusun yarısını ucuz, hızlı geri dönüşlü COVID-19 testleri ile haftada bir test etmek virüsü haftalar içinde ortadan kaldırmaya doğru götürecek bir çözüm olabilir. Bu testler altın standart olarak kabul edilen PCR sürüntü testinden önemli ölçüde daha az hassas olmasına rağmen.
Çalışmanın detaylarından bahsetmek istiyorum. Bu çalışma sonuçlarının bir çok sorunun cevabı olduğuna inanıyorum.
Böyle bir strateji yani "kişiselleştirilmiş evde kalma" tüm fertlerin 14 gün boyunca zorunlu haller dışında evden çıkmaması, hayatı tam olarak kilitleme stratejine ciddi bir alternatif olarak değerlendirilebilir.
Yaygınlaştırılmış test ile anında tespit edeceğimiz bulaşıcı insanlara evde kalma emri verebiliriz, böylece diğer herkes hayatına devam edebilir. Tabii ki sosyal mesafe, maske, hijyen kurallarına uymak koşulu ile. "Herkese evde kalmasını söylemekten ziyade, hasta olan kişileri izole etmek” o kişinin virüsü yaymayacağından emin olmayı sağlayacaktır.
Science Advances dergisinde yayınlanan çalışmada Araştırmacılar, yayılmayı azaltmak söz konusu olduğunda, frekansın ve geri dönüş süresinin test duyarlılığından çok daha önemli olduğunu buldular.
Çalışmanın verilerine göre; örneğin, büyük bir şehirdeki bir senaryoda, hızlı ancak daha az hassas bir testle haftada iki kez yapılan yaygın testler (15 dakikada sonuç alınmakta), virüsün bulaşıcılık derecesini (R0 oranını) % 80 oranında azalttı. Ancak sonuçları ortalama 24-48 saatte çıkan hassas bir PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) testi ile haftada iki kez yapılan tarama, bulaşıcılığı yalnızca % 58 oranında azalttı.
Bunun nedeni, enfekte kişilerin yaklaşık üçte ikisinin hiçbir belirti göstermemesi ve sonuçlarını beklerken virüsü yaymaya devam etmeleridir.
Bu çalışma pandemi ile mücadelede ve hayat kurtarmada sık test yapmanın gücünü gösteriyor.
Çalışmada kurgulan senaryoda, “bir şehirdeki bireylerin % 4'ünün zaten enfekte olduğu düşünüldü ve her üç günde bir dört kişiden üçüne hızlı test uygulandığı öngörüldü. Sonuçta enfekte olan sayının % 88 oranında düşeceği ve bu şekilde salgının altı hafta içinde yok olacağı hesaplanıyor.
Bu hızlı testler, hastalık için tanı koymada altın standart olmasa da "İnsanlar bulaşıcı olduğunda COVID-19'u tespit etmede son derece etkilidirler."
15 dakikada sonuç veren düşük maliyetli hızlı testlerin yaygınlaştırılması, bulaşıcı kişilerin tespiti için pandemi ile mücadelede elimizi kuvvetlendirecektir.
Ucuz maliyetli hızlı testler, üç günde bir tarama ile okulların eğitime devamı için de bir çözüm anahtarı olabilir. Tabii ki, her zaman maske, sosyal mesafe, hijyen koşullarına uymak koşulu ile.
Çalışmada bir maliyet hesabı da yapılmış. Araştırmacılar "Bu virüsün şu andaki ABD ekonomisine mevcut maliyetinin % 0,1'inden daha azı, bir yıl boyunca ABD nüfusunun tamamı için sık sık test yapılmasını sağlayacaktır" diyorlar.
Tekrar ifade etmek istiyorum. Yayılımın en büyük sebebi bulgu vermeyen virüs taşıyıcıları. Yukarıda da ifade ettim enfekte kişilerin yaklaşık üçte ikisi hiçbir belirti göstermiyor ve virüsü yaymaya devam ediyor.
"COVID testini sadece bulgusu olanlara uygulamak yerine, bunu iletim yasaklarını kırmak ve ekonomiyi açık tutmak için hayati bir araç olarak düşünmek”, sanırım aşı yaygınlaşana kadar bize ciddi zaman kazandırabilir.
Dr. Öğr. Üyesi Ali Bestami Kepekçi
Kaynak: Larremore, Daniel B., et al. "Test sensitivity is secondary to frequency and turnaround time for COVID-19 surveillance." MedRxiv (2020).DOI: 10.1126/sciadv.abd5393
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.