GÜNDEM; ACİL!

Saygıdeğer okurlarım; Peygamberimiz HZ. Muhammed (SAV) Efendimizin, Akşam Namazı için “Farz, Sünnet’i bastırdı”diye buyurduğu gibi; ben de siz saygıdeğer okuyucularımın affına sığınarak ve özür dileyerek; Filistin-İsrail Savaşı ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI EŞİĞİNE GELDİĞİ için bu durumun ACİLİYETİNE binaen konumuz KIZILELMA’NIN ikinci bölümünü bundan sonra yazacağım. Şayet bu değişken dünyada başka konu çok ACİLİYET ARZEDEN BAŞKA BİR KONU ZUHUR ETMEZSE!

            Birde dikkatimi çeken; 12 Mayıs 2O24 Pazar günü kutlanan ANNELER GÜNÜ’NDE TV kanallarında benim izlediğim PROĞRAMLARA DÂHİL OLAN MÜSLÜMAN KADINLARIN; birkaç bölge hariç genelde; bir duyarlılık, protesto, serzenişi maalesef göremedim. Yahu bu kadınlar neden bu gibi neşeli, kederli ve hüzünlü günlerde toplanıp İsrail’i ve bu şekilde olan yerleri PROTESTO YAPMIYORLAR? Diye düşündüm. Oysaki bugün; İsrail-Filistin Savaşı’nda kadın-erkek, çoluk-çocuk, hasta, yaşlı, genç-ihtiyar demeden HAİN, KATİL NETENYAHU VE ASKERLERİ MÜSLÜMANLARI KATLEDİYOR! SOYKIRIMDAN GEÇİRİYORLAR! Eğer dünyanın herhangi bir yerinde gayrı müslüm nüfus, böyle bir duruma maruz kalsa; şimdiki baktıkları gibi sadece bakmakla yetinecekler midir? Bence hayır! Ne yazık ki dünyada hep Müslümanlar, Türkler ve mazlumlar, katliamdan, soykırımdan geçiriliyor. Neyse; düşündüm hangi anne’nin gününü kutlayalım? Filistin’de İsrail askerlerinin katlettiği binlerce anne’nin ve anne adaylarının mı? Yaralı haldeyken arabadan inip, kadının sağ olduğunu gören HAİN ASKERİN; arabayla üzerinden geçerek ezdiği O EZİLEN KADININ MI? Gününü kutlayım. YOKSULLUK İÇERİSİNDE KIVRANAN ANNE’NİN Mİ? Gününü kutlayım. Yoksa HAKLARI GASPEDİLMİŞ anne veya ANNE ADAYLARININ MI? Günlerini kutlayım! Vs, vs, vs. Bu konuda şahsen ben de; şaşırdım kaldım; derin fikirlere DALDIM! Bu vesile ile Ahrete irtihal etmiş anne ve anne adaylarına rahmet diliyor, dua ediyor Allah (CC )  onları Cennet’ine koysun. Merhameti ile muamele etsin diyorum. Âmin! Sağ olan annelerin de kendileri gibi güzel, hoş ve neşeli günler geçirmeleri için Allah-u Teâlâ’dan niyaz ediyor, ELLERİNDEN ÖPEREK; NİCE GÜZEL GÜNLERE DİYORUM!

Barbar Netenyahuya KİMSE DUR DİYEMİYOR. İşte ben onun için bu işin içinde bir hesap var, bir bit yeniği var, oda; AŞAĞIDAKİ BELGELERDE DE GÖRECEĞİNİZ GİBİ ARALARINDA GİZLİ KONUŞUKLU DAVA HESABIDIR diyorum! Lütfen aşağıda; belgelerini vereceğim PLAN, PROJE VE STRATEJİYİ DİKKATLİCE OKUYUP; DÜŞÜNMENİZİ İSTİRHAM EDİYORUM. Gerekirse bu bilgiler başkaları ile PAYLAŞILSIN, HERKES BİLGİLENSİN! Soruyorum; dünyadaki cinsi, cibilliyeti, etnik kökeni, vicdan sahibi ve yüreği insansan sevgisi ile yanıp tutuşan; yüz binler ayağa kalktı ama içi kararmış, beyni çoraklaşmış; bilhassa bir kısım Müslümanlar daha hala yılanlar ve fareler gibi KIŞ UYKUSUNDAN UYANAMAMIŞLARDIR. Bunların ağızlarına ne verirsen ver öğütürler. Ama beynine bir şey koyamazsın. Yani bunlara, BEYİN AMALİYATİ, MAALESEF YAPAMAZSIN. Amerika, İngiltere, Fransa ve Türevleri ( Diğer devletler), “Biz gürler, eser, bağırıp, çağırırız ama siz bize bakmayın. Siz Müslümanları KATLETMEYE VE MÜSLÜMANLARIN SOYKIRIMINA DEVAM EDİN; DEMEKTEDİRLER. Maalesef bu bir yalan değil HAİN VE GERÇEK BİR BELGEDİR! YAZININ SONUNA DOĞRU GÖRECEKSİNİZ. Sakının ha bu söylediklerimi YABANA ATMAYINIZ. Aşağıda ki belgeyi görünce Sanırım siz de aynı anlama odaklaşacaksınız. Tam da yeri gelmişken bakınız size; Aziz Sancar Hocamın bir görüşünü daha önce yazdım ama burada bir daha yazmak, Hatırlatmak hâsıl oldu.

            “Ukrayna’da insanlık ölüyor.” Deniyor. Doğru ama eksik, çünkü o insanlık; Afrika’da aç bırakılmış, Bosna’da tecavüze uğramış, Doğu Türkistan’da unutulmuş, FİLİSTİN’DE TERK EDİLMİŞ, Çeçenistan’ da görmezden gelinmiş, Hocalı’da duyulmamış, Irak’ta aldatılmış, Myanmar’da yakılmıştı.”

Diyor Aziz Hocam. Netenyahu o devletlere göre iyi bir maşa konumundadır. Hele KIRTIŞMIŞ BIDEN’A ne dersiniz? O da tam YILANLARIN BAŞIDIR. ROLLER FARKLI DA OLSA; Ne yazık ki oyun aynı. Aslında tarihteki oyunların aynısı şimdi de sergileniyor. Çünkü birkaç gün önce idi; Bıden” Ben de SİYONİSTİM.” Demişti. Asılında bu SAVAŞLARA BAKTIĞINIZ DA; UZAY SAVAŞLARI EŞLİĞİNDE bu savaşlar KEHANET “ KIYAMET SAVAŞLARIDIR! Yani daha doğrusunu söylemek gerekirse; İMAN ile BATIL’IN ARASINDAKİ SAVAŞTIR. Onun için “Dilsiz şeytan” Diye fetva veren hocalarımıza hatırlatmak isterim. Müslüman devletlere de AĞZINIZI DEĞİL GÖZÜNÜZÜ AÇİN DİYORUM. Gariban, saf tertemiz Müslümanlara “ Hakk ve Hakikat karşısında SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.” Diyen hocalarımıza SESLENİYORUM! Hatta doğruyu fısıldayarak söylemeyin. Adeta HAYKIRIN! MES’UL OLMAYINIZ!             

            Şimdi O günlerin durumuna bir bakalım. O kardeşlerimize yardım edilmediği için ne yazık ki o vahameti yaşamışlar. Peki, o günler öyle de; bugünler farklı mı? Hayır! Şimdi, GÜYA daha UZLAŞILI daha MEDENİ gibi görünen bu günün dünyası daha ACIMASIZ, daha CANİ BİR ŞEKİLDE devam etmektedir. Bakınız; Filistin’de bir Müslüman kadın, hem çocuğunun elinde beyaz bayrak var, hem de kendisinin elinde beyaz (Barış-teslim) bayrağı var. Bayrağı kaldırarak yolun öbür tarafına geçerken İşgal askeri kadını vuruyor. Kadın, yolun içine yığılıp kalıyor. Çocuk ise kaçarak uzaklaşıyor. Herhalde ölmemiş ki; yoldan geçen bir şoför arabadan iniyor, kadına bakıyor ve arabaya binerek arabayı üstünden sürüp eziyor insanlık, vicdan, merhamet nerede? Nerede o bahsedilen insan hakları? Nerede o medeniyette birbirleriyle yarışan külyutmaz (çok zeki, hileye, dalavereye kanmayan, kurnaz, açıkgöz) denen GÜRUHLAR NEREDE?

            Bugün dünya ayağa kalktı; caddeler dolup taştı. Yerlisi ve yabancısı ayakta; dost bildiklerimiz, Müslüman bildiğimiz, SÖZDE MÜSLÜMANLAR NEREDE? Hani Türk – İslam Yolun da CİHAT VARDI, HANİ O KUTSAL YOL; NEREDE? YAZIKLAR OLSUN! Gayrimüslim olup da yüreği ve vicdanı Filistin için alev, alev yanan; haksızlık karşısında SUSMAYAN O KOCA YÜREKLERE MAŞALLAH diyorum. İşte onlar ki mazlum, güçsüz milletlerin hiçbir zaman ezilmesini, yok olmasını istemezler. Oysaki dilsiz şeytan olma fetvasını veren Müslümanlar tut yemiş bülbül gibi susmuş. Gariban Müslümanlara fetva vermeye hazırlanıyor ve fırsat bekliyorlar diye düşünüyorum. NE ACI GÜNLERDEYİZ! Allah (CC) yardımcımız olsun! Emin! Bakınız; Yahudiler açısından günümüzdeki KARGAŞANIN PLAN VE PROJESİ NEREDE VE NASIL ATILIYOR?

                                   HITTIN MUHAREBESİ “SAVAŞI:”

            Hıttın Savaşı; 1187 tarihinde 1. Haçlı Seferi sonunda Kudüs’te kurulmuş bir Haçlı Devleti olan Kudüs Krallığı’nın Kıralı; Luzinyanlı Guy’un askerleri ile Selahaddin Eyyubi komutasındaki MÜSLÜMAN EYYUBİ’LER DEVLETİ Komutasındaki Müslüman Eyyubi’ler Devleti Ordusu arasında Tabariya gölünün batı yakasındaki Tabariya gölü yakınında bulunan Tabariya Kalesi Hıttın Köyü yakınlarında gerçekleşen bir SAVAŞTIR. S O N U Ç;

            Yahudi Haçlılar bu kaleyi almak için sefere çıkarlar. Bu durumu haber alan Müslüman Komutan Haçlıların Kaleye girecekleri yeri planlayarak gün karadığında askerlerini bir HİLAL şeklinde yerleştirir. Düşman askerlerinin gireceği yeri boş bırakır. Düşman askerleri gece gelerek, tamda boş bırakılan yerin yakınına konuşlanırlar. Sabah Ezanla birlikte Haçlı ordusu Kaleye girdiğinde; Selahaddin EYYUBİ’NİN ASKERLERİ HİLAL ŞEKLİNİ daraltarak bozguna uğratarak GALİBİYATLA İŞİ BİTİRİRLER. Bu yenilgiden sonra bakınız; birbirleri ile konuşarak; GİZLİCE ŞU STRATEJİLERİ KARARLAŞTIRIRLAR.

            “Bakınız, bir deniz ve ortasında küçücük bir ada düşünelim. Deniz azgınlaşıp, hırçınlaşıp, kabardığı zaman bu küçücük adayı yutup kaybetmez mi? Eder. Şu anda biz ise Müslüman devletleri içinde küçük bir topluluk gibi adayız. O halde bunlar bizi yutmadan, yok etmeden biz bu Müslümanları YOK EDELİM DİYORLAR! Bu düşünce doğrultusunda daha o tarihten bu tarihe kadar; başta BANKACILIK olmak üzere Müslüman devletlerle ticaret ve birçok çeşitli iş ortaklığı münasebetiyle; o tarihten bu yana kudurmuş;  salyasını akıtarak dişlerini göstermiş ve haince, daha da göstermeye devam ediyorlar. Duygusuz, düşüncesiz ölü gibi yaşayan canlı ölü dediğimiz MÜTEHARRİK; DUYARSIZ MÜSLÜMAN DEVLETLER UTANSIN! Lütfen bir de şuna BAKINIZ!

            Dünyanın hemen, hemen birçok devletlerine SİYONİZM İDEOLOJİSİNİ AŞILAYAN VE KABUL ETTİREN YAHUDİLER ŞÖYLE DEKTEDİRLER!

            “Birinci bin yılda Amerika ve İngiltere’yi; İkinci bin yılda Afrika’yı DİZAYN (Değiştirdik) ettik. Üçüncü bin yılda ise HEDEFİMİZ; BAŞTA TÜRKİYE VE İRAN OLMAK ÜZERE TÜM ORTADOĞU BÖLGESİNİ DEĞİTİREREK; DİZAYN EDECEĞİZ.” Diyorlar. Bu tür belgeler maalesef; BURALARA sayfalar az geliyor, YETİŞMİYOR!

            Daha vahimi; tarihte Girit Adası vs. gibi yerler hep tavizlerle elimizden gitmiştir. Hal böyle iken; REFARANDUM OYLAMASI’NDA Kıbrıs Terkleri’nin kabulüne rağmen, Kıbrıs Rumlarının hayırı üzerine hayata geçememişti. Bu savaş ve olumsuzluklar üzerine AB bir daha; Devletimizi bu ya da TAVİZ konusunda zorlayabileceğini endişe ediyorum.

            Daha önce ki yazılarım da şunu izah etmiştim. İSA (A.S) N Çarmıha gerilmesinden dolayı Protestan ve Katolik papazları, aralarında ki bin yıllık düşmanlığa SON VERERK; MÜSLÜMAN VE TÜRK DEVLETLERİNİ DÜNYADAN SİLMEK VE ORTADOĞU TOPRKLARI’NA SAHİP OLMAK İÇİN BARIŞIP TOPLANARAK TOPYEKÜN KARDEŞLERİMİZİ SOYKIRIMDAN GEÇİRMEKTEDİRLER! BİDEN kendi ağzı ile “Ben SİYONİSTİM” diye İTİRAF EDİYOR! Peki, şimdi; ULUSLARASI ANLAŞMALARIN BİR ANLAMI KALDI MI? Ben şahsen BÜTÜN ÜSLERİNİN KAPATILMASINI TALEP ediyorum! Hatta başka devletlerle bir İttifaka – Oluşuma gitmek lazım. Bu oluşumların tarihte çok örnekleri var.

            Bakınız; tarihte Türk Devletleri ne zaman YÜKSELME MODUNA GEÇSE, hemen o devleti ZAYIFLATMAK İÇİN TERÖR, EKENOMİ, TİCARET vs gibi doneleri harekete geçirmektedirler! Bakınız; İtalya’n Kuramcısı Makyewell,”Türkleri dışarıdan KUŞATMAYINIZ. Türkleri dışarıdan KUŞATTIĞINIZ zaman; gözünüze çok HEYBETLİ GÖRÜNÜRLER! Topu – tüfeği bırakır, arkanıza bakmadan KAÇARSINIZ! Türkleri İÇERDEN KUŞATINIZ! Bununda aleti TERÖR DİYOR!” Benim asıl endişem; içimizde ki TERÖR VE NİFAK GRUPLARDIR! Onun için diyorum ki; MEYYİTİ MÜTAHARRİK DEVLETLER NERDELER? Onun için yine diyorum ki; neden ŞERE MOTOR; HAYRA NİFAK OLUYORLAR? Oysaki HAYRA MOTOR; ŞERE NİFAK OLMALARI LAZIM DEĞİL MİDİR?       

            Bundan sonraki yazıda BULUŞMAK üzere kalın SAĞLICAKLA!

                                                                                                                    Hamza Eser