ORTADOĞU TOPRAKLARI’NDAKİ ?...GİLLER.?

Saygıdeğer okurlarım; şu günümüze dair (ait) birçok fikir ve düşüncelerimi müsaadelerinizi istirham ederek, sizinle paylaşmak istiyorum. Ancak ileride de izah edeceğim gibi herhalde; size yazımın başlığı garip geldi sanırım. Onun için de sizlerden çok, çok özür dilerim. Tabiata baktığımız zaman, birçok bitki, tahıl, meyve çeşitleri vs. vs görürüz. Yine tabiata baktığımız zaman birçok devlet ve bu devletler içerisinde de çok değişik ve tipte insan çeşidi ve figürü görürüz. Malumunuz; Allah (CC)’tan huyları, meziyetleri, fiziki durumları, nezaket ve güzellikleri de hayrette; sürtsen birbirlerine benzemezler. Aynen meyve, sebze, tahıl, bitki, tat ve lezzetleri de birbirlerine benzemezler. Ancak hayvanlarda ve ağaçlarda ırklar birbirlerine benzer. Yukarıda saydıklarımızda da ırklar birbirlerine benzer. Hatta toprağın yapısı da birbirlerine benzemez. Atalarımız, ( Yer cüsün, cüsün; insan çeşit, çeşit.) Diye söylemişlerdir. O halde buradan asıl meseleye girerek; grup oluşturmamız gerek. GİLLER; saydığımız unsurları GRUPLARA AYIRMADIR.

Örneğin; Baklagiller; tahılgiller; sebzegiller; meyvegiller; bibergiller; ağaçgiller; insangiller; Müslümangiller; Hıristiyangiller; Yahudigiller; Siyonistgiller; vs. vs. vs gibi daha çok sayılabilir. Şurası da bir gerçek ki; bu kadar saydığımız unsurların, insanoğlu hariç; tümünün birçok özelliklerinden - güzelliklerinden faydalanılır. İnsanoğlunun ancak ve ancak; malumunuz, iş gücünden, aklından ve fikrinden faydalanılır. Şu meseleyi de aman ha aman; hiç unutmayalım! Hayvanlar yaradılışları (FITRATLARI) gereği samimidir. İnsan ayırımı yapmadan, dost – düşman demeden et, süt, yağ, yoğurt, gübre vs. vs. gibi verirler. Hatta onların güçlerinden de faydalanılır. Hatta ve hatta taşımacılık ile çiftçilikte faydalanılır. Ne gariptir ki; susadım, acıktım, yoruldum, biraz dinleneyim vs gibi diyemezler. Onların bu özellikleri; insanların ve sahibinin VİCDANLARINA BAĞLIDIR! Fakat bunların bu özelliklerine karşın, insanoğluna temkinli bakar; temkinli yaklaşırsınız! Çünkü hiç belli olmaz. İnsanoğlu, ya kaldırır vurur ya alay eder; ya haysiyetin – şerefinle oynar ya da hiç akla gelmeyecek şekilde büyük bir MADİK ATAR; ÖZÜR BİLE DİLEMEZ,  seninle bir hiç uğruna küser, kaçar gider. Hatta seni ateşe attığı gibi DÜŞMANIN ELİNE VERİR! Belki de hiç utanmadan, sıkılmadan; ALLAH (CC)’dan bile KORKMADAN, vahşi bir canavarın AĞZINA ATAR, KAÇAR GİDER! Ne yazık ki; şu zamanede GARİP BİR DÜNYA DA YAŞIYORUZ! Sakının ha; bu durumları yazarken ve söylerken; hiçbir kimseyi itham etmek istemiyorum. Bu örnekleri sadece MUBAREK, ORTADOĞU’DA SİYONİSTLERİN ZULMİNE UĞRAYAN; KÜÇÜK – BÜYÜK; KADIN – ERKEK DEMEDEN; MÜSLÜMANLARIN PARÇA, PARÇA EDİLEREK; MÜSLÜMAN KADINLARA TECAVÜZ EDİLEN VE MÜSLÜMANLARI SOYKIRIMDAN GEÇİREN HAİNLERE KARŞI; HATTA KUR’AN’IN BİLE EMRİNİ YERİNE GETİRMEYİP; KAFALARINI İÇLERİNE ÇEKİP; ADETA, OLUP – BİTENLERİ GÖRMEZDEN GELEN; SIRTLAN POSTUNA BÜRÜNMÜŞ MÜSLÜMANLAR için yazdım ve örnek verdim. Bu tip Müslümanların Kur’an’ın Bakara Suresi’nin (282. Ayeti’ni iyi okuyup iyi TAHLİL etmelerini ÖNERİYORUM). Hemen; acil olarak!

            Bakınız; baklagillerden sevdiğiniz olur, aynı şekilde sevmediğiniz de olur. Hepsini seviyor ya da sevmiyor da olabilirsiniz. Bu herkese göre değişir. Bu bir gönül meselesidir. Aynı şekilde diğergillerde de olur; insangillerde de olur. Örneğin, şahsen ben çok acı olan BİBERİ SEVMEM! Çünkü dilimi acıtır, içimi ise çok yakar. Hatta ölüme bile götürebilir. Tıpkı, Filistin topraklarında İsrail’in soykırımına göz yumarak, Filistinlileri göz göre, göre ÖLÜME TERK EDEN ORTADOĞU MÜSLÜMANLARININ YAPTIĞI gibi. İnsangillerden ise hımbıl, uyuşuk, tembel, pısırık, vurdum – duymaz olan BEYİNSİZLERİ SEVMEM! KORKAKLARI, AF BUYURUN KAYPAKLARI SEVMEM! VATAN, MİLLET, BAYRAK, İSLAM, ADALET, HAK, HUKUK İÇİN ALEV, ALEV YANIP – TUTUŞMAYANLARI SEVMEM! MENFAAT VE ÇIKARCILARI SEVMEM! BEYİNSİZLERİ SEVMEM! Çünkü bu ve bunlar gibi BEYİNSİZLERE; BEYİN AMELİYATI YAPAMAYACAĞIMDAN DOLAYI SEVMEM! Onlar neyi hak ediyorsa; Allah (CC) onlara onu versin! Bilmem başka ne diyebilirim ki? Sadece şunları diyebilirim. Eyyy... 54 Müslüman devletler; GAFLET UYKUSUNDAN DAHA NE ZAMAN UYANACAKSINIZ? Bilmiyorum. İçinde Müslüman devlet var mı yok mu? Dokuz devlet Filistin’i FİLİSTİN DEVLETİ olarak TANIDILAR DİYORLAR. Ya siz NEREDESİNİZ? Vicdanınızın SESİ ÇÜRÜMÜŞ, KÖHNELEŞMİŞTE; ASIL EMRİ NEREDEN VE KİMDEN ALACAKSINIZ SÖYLER MİSİNİZ? Oysaki O ASIL EMİR ALLAH (CC) dan dan’ BİLESİNİZ!

            O İslam kardeşleri olan İslam MÜCAHİTLERİ sizin kardeşiniz; sokaklarda tartaklanarak hapse götürülen ve namusları SİYONİSTLER TARAFINDAN KİRLETİLEN KIZLAR, KADINLAR VE PARÇALANAN KÜÇÜCÜK – BÜYÜK BEDENLER SİZİN ÇOCUKLARINIZ OLABİLİR! Daha ne zamana kadar susacak ve uyuyacaksınız SÖYLER MİSİNİZ? Yazıklar olsun! HANGİ BALÇIĞA SAPLANDINIZ DA ÇIKAMIYOR SUNUZ?  Kıymetli okurlarım; işte onun içindir ki bu anlatımları, özellikleri ve güzellikleri siz saygıdeğer okurlarım; bunları daha iyi; daha yakından tanımanız için dönüp, dönüp yazıyorum. Lütfen bunları SİZ DE UNUTMAYIN?  Bu hainler için de terbiyemi; daha çok bozmak istemiyorum! Bakınız; (K) Sayın Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın, defaten ve her zaman kullandığı bir atasözü vardır. Şöyle diyor (K) Sayın Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan,”Sen eşek olursan; semer vuran çok olur.”Diyor. Doğru söylüyor. Ne deyim? Şimdi koskocaman (K) Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor. Ben kalkıp  (K) Sayın Cumhurbaşkanı yalan ya da yanlış söylüyor diye, YAYGARA MI yapayım? Bir gün yine (K) Sayın Cumhurbaşkanı mikrofonu aldı,” ABD’nin Ortadoğu’da bir hesabı var. O hesabın da, “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) diye bir projesi var. İşte ben o BOP Projesinin Eş Başkanıyım.”Dedi. EE... şimdi ben kalkıp (K) Sayın Cumhurbaşkanımız, Eş Başkan değildir; ya da Eş Başkanıyım demedi desem; (K) Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı SAYGISIZLIK OLMAZ MI? İmkanı var mı? Ben öyle terbiyesizlik yapamam. Kimse kusura bakmasın! Ama şunu da itiraf edeyim ki; yukarı da bahsettiğim GİLLER bahsinde de alev, alev yandığım gibi Eş Başkanı olduğumuz KUTSAL TOPRAKLAR CAYIR, CAYIR YANMAKTA OLUP, hiçbir Müslüman devletler SAHİP ÇIKAMIYOR ona da daha çok yanıyorum ve utanıyorum. Bunu da mı söylemeyim? Böyle bir dünya var mı? Saygıdeğer okurlarım! TV’lerde ki programları ve konuşmacıları izliyorum. İnanın hem izliyorum; hem de tiksinti duyuyorum.! Neden mi diyeceksiniz? Anlatayım: Yeni bir ozan ozanlığa adım attığında; söze başlıyor ve onlara şöyle sesleniyor. Dinleyin! Sazını kucağına alıyor; misafirlere şöyle sesleniyor. “Siz saygıdeğer dinleyicilerim. Biz, hepimiz aynı kandan; aynı candan; aynı Vatanda; aynı AYYILDIZLI BAYRAK ALTINDA YAŞIYOR VE MÜSLÜMAN VATANDAŞIZ BİZ. SİZ Kİ; BİZ ÂŞIKLARIN, SANATÇILARIN VE OZANLARIN MEDARI İFTİHARISINIZ.”Diyor ve sazının teline dokunuyor, şöyle devam ediyor,” Açılın be ozanlar; yola düştüm; meydanınıza, aranıza ben de geliyorum!”Diyor. Şimdi bakıyorum da; İsrail; Bir yılı aşkın Kutsal topraklarda; yani Kudüs’te, Gazze’de, Ürdün’de, Yemen’de, Filistin’de yani; hemen, hemen bizimde Dedelerimizden kalma mirasımız olan Kutsal topraklar santim, santim; karış, karış acımasızca İŞGAL EDİLİYOR; MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZ İSE KATLEDİLİP SOY KIRIMINDAN GEÇİRİLİYOR; FAKAT TUZU KURU OLAN 54 – 55 MÜSLÜMAN DEVLETLER yumacık kirpi gibi kafalarını içine çekiyor, dik duramıyor. YAZIKLAR OLSUN!  Şerefsiz; soy KATLİAMCI NETEYAHU hiçbir devleti ve gücü tanımıyor. Ne hikmetse bütün devletler; en hafifinden en büyüğüne kadar neyazık ki; SAVAŞ MALZEMESİ GÖNDERİYOR. Biz ise gırtlağımızı yırtmaktan başka ya da laftan başka bir şey bilmiyor ve yapmıyoruz. Oysaki adım atılıp bu HAİN NETENYAHU’YA BİR TOKAT ATILMASI LAZIM DİYORUM. Bu durumu önceki yazılarım da izah etmiştim. Yalan mı söyleyeyim, ben bu savaşın gidişinden kuşkuluyum. Bu savaş; gizli olarak DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜKLÜ BİR SAVAŞ DİYE DÜŞÜNÜYOR, ŞU ANDA ZAFERE KOŞMANIN BİR YOLU VAR DİYORUM! ŞÖYLE Kİ! İtalyan Kuramcısı MACYEWEL’ inde dediği gibi ve bir ozanımızın da ozanlarımıza dediği gibi; Açılın be HAİNLER! Ben zapt edemi yorum! TÜRKLER GELİYOR! Diye bir NARA ATILSA Allah (CC) SIĞINARAK şöyleyim ki bağıra, bağıra kaçarlar. Kaçamayan HAİNLERDE SAKLANACAK DELİK ARYACAKTIR. Aziz vatandaşlarım. Sizin bilmediğiniz; fakat size söylenmeyen, sizden kaçırılan bir önemli; yani HAYATİ KONU DAHA VAR! BUNU SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM. O konu hiç şüphesiz KIBRIS.

            Devlet Yetkililerimiz, bir zamanlar AB’ye alacaklar. Söz verdiler. Gireceğiz diye sokaklarda davullu – zurnalı bayram yaptılar. Ama almadılar NEDEN? Çünkü Kıbrıs’a el koyup almak istiyorlar. Açıktan Kıbrıs’ı verin kurtulun. AB’ye ondan sonra alalım diyorlar. Bu durumu devlet yetkililerimiz neden izah etmiyorlar. Oysaki Kıbrıs bizim göz bebeğimiz ve SINIR KARAKOLUMUZDUR! Ona dokunan yanar. Bilinmesini isterim. ABD ve diğer küresel güçlerin Kıbrıs’a sevdası neden? Anlatayım. ABD, Türkiye’yi oyalıyor. Sıcak denizler ve zengin maden yataklarına inemiyor. Onun için de Türkiye, taviz vererek; taviz alarak oyalıyor. Çünkü ORTADOĞU’NUN HER BAKIMDAN GÜÇLÜ DEVLETİ ŞU AN; TÜRKİYE’DİR! Onun için dır ki; Küresel devletler; hem Türkiye’yi tutmak ve hem de RUSYA’YI KISACA; bu BÖLGEYE HAKİM OLMAYA çalışıyor. Diğer taraftan ise HAİN İSRAİL; BU BÖLGEDE BİR SİYONİST KIRALLIĞI KURACAĞI İÇİN ODA ÖYLE BİR FIRSAT KOLLUYOR. Bunun başka bir izahı yok. Olamaz da! İşte tüm küresel devletlerin, İsrail’i tüm günleri ile desteklemelerinin altında yatan HAİN MEVZUU BUDUR! Üçüncü Dünya Savaşı kapıda ve AN MESELESİDİR! Bazı meseleye şaşı bakanlar,” İsrail, Türkiye’ye girer mi? Bazıları acaba İsrail, Türkiye’ye vuru mu? Bazıları ABD Ortadoğu’da ne yapmak istiyor? ABD, SAVAŞ BÖLGESİNE NEDEN ASKER VE SAVAŞ MALZEMESİ YIĞIYOR?”Diye laflar ediyorlar. Onlar amaçları doğrultusunda devam ediyorlar! Fırsatı değerlendiriyorlar. Peki biz ne yapıyoruz söyler mi siniz? Ben onlara GÜNAYDIN! UYUMAYA DAHA HAALA DEVAM MI EDİYORSUNUZ? DEMEKTEN BAŞKA bir şey diyemiyorum. Biz mutlaka kendimizi hemen ve çok iyi YARGILAMAMIZ LAZIM! Değilse biz YARGILANIRIZ! Tarih boyu tavizler zincirinden kurtulamamışız! Daima MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZ ZAFA UĞRAMIŞTIR! Bari devleti idare edenlerimiz; BEKAMIZI LÜTFEN İYİ TAHLİL ETSİNLER!

            Daha hala bazı konuşmacılar,”İsrail’in bu savaşı DİN SAVAŞI MI ACABA?”Diyor. Ben onlara; be gafil; tabi ki din savaşı. Neyin savaşı olmasını istiyorsun? Diyorum. Sözde VADEDİLLEN; Nil’den Fırat’a kadar “BİR İSRAİL KIRALLIĞI’NIN KURULMASI” Din savaşının kurulması anlamına geliyor. Daha ne yapılsın istiyorsun. Sen ise gözünü, beynini açmış değil; ağzını açmış karnın şişmiş; çıkar, menfaat, nefis arzularının ve kısaca kesif düşüncelerin yollarını açmaya hizmet ediyorsun. Biz FIRSATLARI DEVLET OLARAK ACİLEN NE GEREKİYORSA; DEĞERLENDİRMEMİZDE FAYDA VAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. Sözlerimin, yabana atılmamasını istirham ederek; tüm arkadaş, eş dost, herkesle paylaşılmasını tavsiye ve temenni ediyorum. Koridoru açtılar. SON SÖZÜM! Üçüncü Dünya Savaşı KAPIDA! UYANIK VE DİKKAT EDELİM.

            Bir başka önemli KONUDA (HAKK NASİP EDRSE EĞRER) BULUŞMAK ÜZERE KALIN SAĞLICAKLA